27 Şubat 2023 Pazartesi

Pazartesi

Aslında yazmak istediğim ne çok şey var ama yazmaya takatim yok sanırım. Çünkü yirmi gündür aynı şeyleri söylüyoruz aynı şeye kızıyoruz aynı şeye sinirleniyoruz aynı şeye ağlıyoruz. Geçecek diyoruz ama yaşanan onca acı ne olacak, yitip giden onca can ve yakınlarını kaybeden onca insan... Bize geçer belki de, onlara hiç geçmeyecek. Bunu düşündükçe de her şey en başa dönüyor. 

Düşünüp durdukça aklımı kaybedecek gibi oluyorum. İlk iki hafta sürekli sosyal medyadan ve tv'den yaşananları takip ettim ama benim elimden yardım göndermek dışında bir şey gelmiyor ve ben buna dayanamıyorum dolayısıyla da mental olarak bir çöküş yaşadım. Bu yüzden biraz uzak kalmaya ve bir şeylerle uğraşıp kafamı dağıtmaya çalıştım. En azından bizlerin sağlıklı olup bu insanlara bir şekilde yardımcı olması gerekiyor ve bu acıyı yaşamayanlar olarak bu şekilde bir çöküş yaşamaya da hakkımız yoktur belki de bilmiyorum. Psikolojim bu noktada biraz zayıf kaldı belki kabul edebilirim.

Yine bir kaybolup bir dönüyorum. Ben de böyleyim işte, beni de böyle kabul edin. Artık buradayım, çok güzel olacak vs demeyi isterdim ama güzel olacak mı sahiden her şey? Artık inanıyor muyuz güzel günlerin geleceğine? Sanki yıl geçtikçe yokuş aşağı yuvarlanır gibi gidiyoruz. Yeni gelişmeler var mesela bahsedilebilecek ama bütün yaşananlardan sonra anlamı kalmıyor sanki ne bileyim. Evde duramaz oldum, en ufak bir seste irkilir oldum, sürekli o anı planlar oldum. Bir yandan da büyük İstanbul depremi diye korku yaydıkları için iyice psikolojim bozuldu. Hiçbiri bir diğerinin dediğine katılmıyor. Bırak diğerini kendi söylediği ile çelişen oluyor. Twitter'a giresim gelmiyor artık. Bir yandan deprem bölgesinde yaşanan acıyla burkulan yüreğimiz, diğer yandan bizim de başımıza gelecek korkusu... 

Hiçbir şeyin anlamı yokmuş meğer, malın mülkün eşyanın... Kafamıza taktığımız küçük ama büyüttüğümüz şeylerin... Resmen bir tokat gibi çarptı yüzüme. Maalesef bir deprem ülkesiyiz ve bununla yaşamayı öğrenmemiz gerek. Umarım ki bu darbeden sonra ülkece eskisi gibi rehavete kapılmayız. Bu ülke bana radye temel, perde beton, tünel kalıp neymiş onu öğretti. Daha ne diyebilirim ki...